AKÇAKESE'DEN SORULAR...
Son günlerde kaleme aldığı yazılarla yerel gündemde tartışma konusu edilen yorumlara yer veren Gazeteci-Yazar Altan Akçakese, gazetemizin 2 Temmuz tarihli sayısında yer alan yazısında da Karadeniz Ereğli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdür Vekili Baki Kara'ya sorularını yöneltmeye devam etti.
02 Temmuz 2015 14:24:00
Çizgi Üstü'nde, geçtiğimiz hafta kaleme aldığı ve Karadeniz Ereğli Belediyesi'nin Kültür ve Sosyal İşler Müdür Vekili Baki Kara ile ile ilgili olan yorumlarının, geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konuları arasında yer aldığına dikkat çeken Altan Akçakese, kanıtları elinde olan ve aylardır kamuoyu ile paylaşmayı düşündüğü bilgilerin doğru olduğunu, birçok okuruyla yapmış olduğu görüşmelerin de teyit ettiğini iddia etti. Diğer yandan belediye içinde görüş alışverişinde bulunduğu birçok kişinin de bundan sonra yazılarında yer vereceği bilgileri destekleyecek birçok anekdotu paylaşmaya hazır olduklarını dile getirdiklerine işaret eden Gazeteci-Yazar Akçakese, özellikle son yerel seçimden sadece birkaç gün sonra ortadan kaybolduğu iddia edilen evraklar ve klasörlerin yanında, mevcut yönetime hesap verirken birçok yöneticiyi zorda bırakmamak amacıyla apar topar değiştirilen belgeler açıklandığı zaman, Baki Kara başta olmak üzere birçok kişinin başının ağrıyacağını ifade etti.
Akçakese, Çizgi Üstü'nde kaleme aldığı son yazısında okurlarıyla şu görüşleri paylaştı:
"... Bu satırları kaleme aldığım zaman aklıma gelen ilk konulardan biri, son yerel seçimlerde CHP için hazırlattırılan seçim broşürlerinin kimler tarafından yapılıp baskıya hazır hale getirildiği ve bu matbu çalışması sırasında hangi idare amirinin kimlerle, nerede ve ne pazarlıkları yaptığı oldu. Bununla ilgili anılarımı hatırlar hatırlamaz, elbette, geçtiğimiz hafta bazı sorularıma muhatap olmak zorunda kalan Kültür ve Sosyal İşler Müdür Vekili Baki Kara'nın kulaklarını çınlatmamak olmaz.
Bugünlük Sayın Kara'ya şu soruları sormak ve kamu adına cevaplarını talep etmek istiyorum.
1. 30 Mart Yerel İdareler Seçimleri öncesinde Karadeniz Ereğli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde çalışan kaç personelinizi CHP için görevlendirdiniz? Bu personel görevlendirmelerinde kurum içinde resmî yazışmalarınızı kanuna göre mi yaptınız? Mesela, kurum içi outlook (elektronik posta) yazışmalarının örnekleri bende olduğu gibi sizde de mevcut mu?
2. CHP için çalıştırdığınız Özgür Okumuş, Özgen Elmasay, Orkun Dinçel gibi isimler (dikkat ederseniz kendimi saymıyorum bile) CHP adına çalıştırıldıkları için resmen etiketlendiler ve bu etiketleri sebebiyle de AK Partili yönetim göreve geldikten birkaç hafta sonra işlerinden atıldılar. Kurumun gariban taşeron işçilerinin böylesine siyasallaştırılarak ekmeklerinden edilmesi sizi rahatsız etti mi?
3. Diğer siyasi parti temsilcilerinin baskılarından kurtulmak adına, CHP için görevlendirdiğiniz personellerinizi nerede, hangi kurum binasında çalıştırdınız? Günlük mesaileri için çalışma alanlarında olmayan bu personeller için nasıl bir hukuki çözüm buldunuz? Taşeron firmalar aracılığıyla çalışan ve yıllık yasal izinleri on beş günü geçmeyen bu personeli izinli göstermek adına hangi metodu uyguladınız?
4. CHP'nin yerel seçim broşürlerini hangi personele hazırlattınız? Dahası hazırlanan bu broşürleri ev ev, apartman apartman, mahalle mahalle hangi personele dağıttırdınız? Hazırlanan bu çalışmaların bilgisayar ve doküman verilerini nerede saklıyorsunuz ya da imha mı ettiniz?
5. Görsel çalışmaları seçmene ulaştırmak adına düşünülen CD kopyalama cihazının maliyetini çok bulduğunuz için satın almaktan vazgeçtiğinizi biliyorum. Bu kararlılığınız sonrasında da hayli zor durumda kalmıştınız. Hakkınızı yemek istemem. Ben sadece soruyorum: Müdürlüğünüz bünyesinde yaptığınız harcama var mı? Ben kibarca var mı, diyorum. Belki mertliğiniz tutar, siz var olanları kalem kalem açıklarsınız.
6. Müdür vekili olarak aldığınız görevde bugüne kadar yaptığınız işlerden dolayı vicdanınız rahat mı?
Daha çok soru var da zamanını bekliyorum.
Bildiğim bir başka gerçek de Kara'nın yerinde rahat olamadığı...
Bir zamanlar Temizlik İşleri Müdürü Sezgin Okumuş’un başına gelenlerin bir benzerini yaşadığına dair sağlam duyumlar geliyor kulağımıza. Hoş; ben Kara’nın Sezgin Okumuş kadar dik durabileceğini sanmıyorum.
Neyse… Dediğim gibi daha yolun başı.
Allah büyük Allah!
Bu arada...
Geçtiğimiz hafta gazetemizde manşetten yayınlanan haberle yine bu köşede ifade etmeye çalıştığım eleştirilerin birilerinin canını sıkacağını biliyordum. Ancak geçtiğimiz perşembe gününden bu yana gazetenin patronu Necati Günay'ın telefonu neredeyse hiç susmadı.
Ne kadar çok seveni varmış değil mi, demeyin!
Kimi haberin internet sitesindeki yayınının kaldırılmasını kimi de Altan Akçakese'nin susturulmasını istedi.
Ama ne hikmetse kimsenin aklına eleştirilere yanıt vermek gelmiyor; çünkü söyleyebilecek hiçbir şeyleri yok. Elleri kolları bağlı.
Sadece bilin istedim."
Haber :
ETİKETLER : Yazdır
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor